Hazır okuma gözlükleri, 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanuna aykırı ve optik standartlara uygun olmamasına rağmen, son zamanlarda pazar ve sokaklarda yaygın olarak satılmakta. Hazır numaralı camlara sahip olan bu gözlükler, 40 santimetreye kadar okuma mesafesi için yapılmışlardır. 
Özellikle yakını okumada problem yaşamaya başlayan kişiler, “geçerken” alıverirler bir tane, sıra beklemeden, muayene olmadan…
Uzman bir göz hekimi tarafından muayene edilmeden, yalnızca yazıları büyütme özelliğine bakarak okuma gözlüğü aldığımızda, gözümüzdeki astigmatizm kusuru ve iki göz numaralarının farklı olduğunu veya gözümüzde belki başka bir rahatsızlık olduğunu bilememekteyiz.
Bu gözlükleri kullanan kişiler, son derece uygun bir fiyata iyi görebildiklerine inanırlar. İyi görmenin, sadece bir gözlük camı numarasından ibaret olduğunu, kendi görme kusurlarına özel olarak hazırlanmış bir gözlüğe ihtiyaç duymadıklarını düşünürler. Ancak ilk başlarda hissedilen, net görme olgusu, kısa zamanda yerini baş ağrısı, göz sulanması, baş dönmesi gibi durumlara bırakır ve bunlar da gözlüğün size uygun olmadığının ya da kalitesinin düşük olduğunun belirtileridir.
Bu olguların birçok açıklaması olabilir:
Bunlardan bir tanesi, pek çok insanın her iki gözünün aynı numaraya sahip olmamasıdır ki bu yüzden gözlüğün sağ ve sol numaralarının farklı olması gerekir. Ayrıca gözlük kullanıcılarının yaklaşık üçte birinde astigmatizm adı verilen, korneanın her yönde aynı eğiklikte (daire şeklinde) olmamasından kaynaklanan bir göz kusuru söz konusudur ki yine özel numaralı camlar kullanılması gerektirir.
Gözlük camının optik ekseni kullanıcının göz optik ekseni ile çakışmaması durumunda görüntüyü görme merkezine taşımaya çalışan göz daha fazla yorulur. İyi görüş sadece gözlük camı numarası ile belirlenmez. Kişinin iki göz bebeği arasındaki mesafe, camların optik merkezleri ve göz ile gözlük arasındaki mesafe de rahat ve iyi görüş için birer ön koşuldur. Bu değerler, kişiden kişiye değişir.
Gözlük kullanıcısı sadece cam seçimini bile sayısız seçenekler arasında yapmalıdır. Yani her insanın yüzü nasıl birbirinden farklıysa, gözleri, gözlük camları, gözlüğün oturuşu ve ayarları da o kadar çeşitlilik gösterir. Cam kalitesi optik standartlara uygun olmalıdır.
Gözlüğünüzü gözlükçüye yaptırmak demek, kendinize özel ve ihtiyaçlarınızı tam olarak karşılayan bir gözlük almanız demektir.
Uzmanından alınan bir gözlük ile işportadan seçilen bir hazır gözlük arasındaki farkı ancak her ikisini de kullananlar anlayabilirler ve bir kez bu farkı yaşayanlar, bir daha bu konfordan vazgeçmek istemeyeceklerdir.
Bir okuma gözlüğünün optisyen tarafından hazırlanmasının arkasında yıllar süren bir eğitim ve tecrübe yatar; optik merkez, dalga boyu, ışık geçirgenliği gibi özellikleri standartlara uygun olmayan her numaralı cam, optik cam değildir; fiyat farkı da buradan kaynaklanır.
Elbette ki hazır okuma gözlüğü kısa süreli, acil durumlarda hiç gözlük olmamasından daha iyidir. Ancak uzun süreli okumak veya çalışmak için kesinlikle kullanılmamalıdır.
Optisyenlik müesseselerindeki optik standartlara uygun gözlükler görüş sağlığınızın güvencesidir.